Kalemimi, kağıdımı önüme çektiğim şu günlerde soruyorum kendime: Bu hayat gelip geçtiğinde, yeterince mutluluk biriktirmiş olacak mıyım?
Yoksa “elalem ne der” diye geçine geçine, mutluluğa yer bırakamayacak mıyım?
Biz hani modern insanlardık ya… Bu hayatın birden fazla ana karakteri olmayacağına inanıyorduk.
Ama niyeyse, bu inancımızın yanında sanki büyük kitleler tarafından eleştirilecek bir tiyatro oyununun tek karakteri gibi davranıyoruz.
Attığımız her adımda bir sonrakini düşünmek zorunda bırakılıyoruz.
Ama ayaklar bizim ayağımız, yol bizim yolumuz, adımlar bizim adımlarımız.
Yeterince iyiyken, mükemmel olmadığımız için hayatın merdivenlerinden itiyorlar bizi teker teker.
Şahsen ben, geriye dönüp baktığımda bolca takdir içeren bir hayattansa; küçük şeylerle bile mutlu olabildiğim bir hayat geçirmeyi diliyorum, sadece.
Șevin\